İzmir'de, 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin dördüncü yıldönümünde uzmanlar, kenti gelecekte büyük depremler beklediği konusunda uyardı.
30 Ekim depreminde 117 kişi hayatını kaybetmiş, 1034 kişi yaralanmıştı. Merkez üssüne 70 kilometre mesafedeki Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yıkıcı etkiler hissedilmişti.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi İkinci Başkanı Reyhan Peştemalcı, İzmir'in deprem riski taşıyan bir bölge olduğunu vurgulayarak, tarihi fayların varlığını hatırlattı. Özellikle Tuzla fayının 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretme kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Tuzla fayının, 30 Ekim depreminde tetiklenmiş olabileceği düşünülüyor.
Peştemalcı, Tuzla fayında yapılan çalışmalarda sıcak su çıkışları ve sıcaklık artışları gözlemlendiğini ve bu durumun büyük bir depremin habercisi olabileceğini ifade etti. Ayrıca, bu fayın tekrar etme süresinin ortalama 2000 yıl olarak hesaplandığını, en son 128 yılında deprem meydana geldiğini ekledi.
İzmir'deki yapıların deprem güvenliği konusunda endişelerini dile getiren Peştemalcı, birçok bölgedeki eski ve dayanıksız binaların depreme karşı savunmasız olduğunu vurguladı. Özellikle Alsancak, Karşıyaka ve Göztepe gibi bölgelerdeki yapıların risk taşıdığını belirtti.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise mevcut yapı stokunun büyük bir risk oluşturduğunu ve olası bir depremde yıkım yaşanabileceğini söyledi. Siyasilerin deprem konusunda işbirliğinin önemine dikkat çekti ve yenileme çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar, deprem riskinin önlenmesi için yerel yönetim ve hükümetten destek bekliyor. İzmir'in deprem gerçeği, kentin geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Haber Merkezi
Görüşler