Bilim insanları, Solomon Adaları'nda, Güneydoğu Pasifik Okyanusu'nda dünyanın en büyük mercanını keşfetti. Keşif, COP29'un düzenlendiği Azerbaycan'ın başkenti Bakü"de duyuruldu. Oxu. Az'ın haberine göre, Türkiye'nin Haber Global kanalı bu konuda özel bir haber hazırladı.
Bu "mega mercan", tek bir organizmayı oluşturan birçok küçük canlıdan meydana geliyor ve 300 yıl kadar eski olabilir. Bir mavi balinayı bile geride bırakacak kadar büyük olan bu mercan, National Geographic ekibinin yaptığı bir keşif sırasında bulundu.
National Geographic'in bir gemisinde görevli videograf Manu San Felix, haritalarda batık bir gemi bulunan bölgede dalış yaparken mercanı fark etti. San Felix, "Bunu gördüğümde, sanki su altındaki bir katedral gibiydi," dedi. "Yüzyıllar boyunca hayatta kalmış bir şeye büyük bir saygı duydum," ifadelerini kullandı.
Bakü'de duyuruldu
Keşif, küresel ısınmanın etkilerini ele alan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP29'un düzenlendiği Bakü"de duyuruldu. Bilim insanları, mercanı su altında özel bir mezura ile ölçtü. Keşfedilen mercanın 34 metre genişliğinde, 32 metre uzunluğunda ve 5,5 metre yüksekliğinde olduğu belirlendi.
Mercanlar Küresel Tehdit Altında
Mercanlar, okyanusların "mimarları" olarak bilinir ve birçok deniz canlısı için barınak sağlayan geniş resifler oluşturabilir. Ancak, iklim değişikliğinin neden olduğu okyanus ısınması nedeniyle mercanlar ciddi tehditlerle karşı karşıya. Dünya Ekonomik Forumu"na göre, mercan resifleri dünya çapında bir milyar insanın geçim kaynağına katkıda bulunuyor, turizm ve balıkçılığı destekliyor.
BBCnin aktardığına göre, Solomon Adaları İklim Bakanı Trevor Manemahaga, bu mercanın önemine dikkat çekerek, "Dünyanın buranın özel bir yer olduğunu bilmesini istiyoruz ve korunması gerekiyor" dedi. Manemahaga, adaların ekonomisinin büyük ölçüde deniz kaynaklarına dayandığını belirterek, mercanların bu açıdan çok önemli olduğunu vurguladı.
Solomon Adaları İklim Değişikliğinden Etkileniyor
Solomon Adaları, iklim değişikliğinden en çok etkilenen küçük ada ülkelerinden biri. Manemahaga, küresel ısınmanın adalarda daha güçlü kasırgalara ve kıyı erozyonuna neden olarak evlerin denize düşmesine yol açtığını söyledi. Bu durum, yerel halkın geçim kaynaklarını da tehdit ediyor.