Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP29 devam ediyor. Finansman ana başlığı altındaki zirvenin en merak edilen konulardan biri, zirveye yüksek düzeyde katılmayan ABD'nin önümüzdeki süreçteki tavrı.
Trump'ın yeniden ABD başkanı seçilmesi, iklim değişikliği ile mücadele konusunda endişe yarattı. Çünkü ocak ayında yeniden başkanlık koltuğuna oturacak Trump, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilebilir. Çünkü yeniden ABD başkanı seçilen Trump, ilk döneminde Paris İklim Anlaşması"ndan çekilmişti. Yerine geçen Biden, yeniden ABD"nin anlaşmaya katılmasını sağladı. Ancak Trump, seçim kampanyası döneminde ülkesinin bir kez daha anlaşmadan çekileceği sözünü verdi.
Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, "En fazla belki de finansal kaynak ayırmak zorunda olan ülke bu konuya finansal kaynak ayırmayacağını söyledi. 3 tane şey üzerinde duruyor Trump. Çok taraflı anlaşmalara inanmadığını söylüyor. Ama en önemlisi Başkan Trump iklim konusunda çok şüpheci. Bütün bu iklimle ilgili yapılan tartışmaların vesaireyi çok romantik düşünceleri olarak değerlendirip biraz da aslında demokratların bu konusu olarak gördüğünü ifade ederek çok siyasallaştırdığı, ülkeyi iki farklı düşünmeye sevk ettiği bir durum söz konusu" dedi.
ABD'nin iklim değişikliği ile mücadele konusundaki tavrı diğer ülkeleri de olumsuz etkileyebilir. Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, "Bence Amerika'nın olması önemli mi bu süreç içerisinde? Önemli. Çünkü taahhüdü çok önemli Amerika açısından. Başkalarının örnek olması açısından çok önemli. Ama makro düzeyde, uluslararası ilişkiler anlamında baktığınızda Amerika'nın olmadığı bir sistem yeterince iyi yürür mü çok emin değilim" diye konuştu.
Peki ABD'nin Paris İklim Sözleşmesi'nden çekilmesi, iklim değişikliği ile mücadele azmini kırar mi? Prof. Dr. Hatipoğlu, "Yani umudumuz olsa da olmasa da aslında ama tabii ki Amerika'nın olmaması Umutsuzluğa kapılmak açısından bir takım bize doneler verir. Yani nasıl gidecek bu süreç? Amerika'nın olmadığı bir dünyada da bu kilidi açabilmek o kadar kolay değil. Ama şöyle bir şey yani uluslararası ilişkilere de baktığınızda çok önemli bir nokta vardır. Uluslararası ilişkiler ve dünya boşluk kaldırmaz. Amerika ne kadar geri durursa bu sefer başka ülkelerin özellikle de Çin'in bir böyle harekete geçtiği, işte bugüne kadar hep dünyayı en çok kirleten ülke olarak anılmasına rağmen çok önemli girişimlerde bulunduğu gibi tartışmalar da yapılıyor. Bir de biliyorsunuz yani günümüzün en önemli noktası hız. Her şey çok hızlı değişiyor" ifadelerini kullandı.
Haber Global
Görüşler